Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ---mozart--

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
cadsy
Prenses Moderatör
Prenses Moderatör
cadsy


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 25/05/09
Yaş : 34
Nerden : giresun

---mozart-- Empty
MesajKonu: ---mozart--   ---mozart-- Icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 10:15 pm

Wolfgang Amadeus Mozart

(Salzburg, 1756 - Viyana, 1791)

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük müzik dehalarından biri olarak kabul
edilen Wolfgang Amadeus Mozart, 27 Ocak 1756’da Salzburg
Başpiskoposu’nun Yardımcı Müzik Direktörlüğü görevini yapan, kemancı ve
besteci Leopold Mozart’ın oğlu olarak dünyaya geldi.

Müzikte çok erken bir gelişme göstererek 3 yaşında piyano çalmaya ve 5
yaşında beste yapmaya başladı. Ablası Maria Anna da (1751–1829)
başarılı bir yorumcuydu. Leopold yetenekli çocuklarını Avrupa’ya
tanıtmaya karar verdi. İlk olarak 1762’de Münih ve Viyana’ya gittiler.
Mozart bu tarihte ciddi bir eğitim almamasına karşın keman çalmaya da
başlamıştı. 1763’ten 1766’ya değin süren ilk uzun turnede Münih,
Augsburg, Frankfurt, Cologne, Brüksel, Paris ve Londra’ya gittiler.
Paris’te Versailles Sarayı’nda 15. Louis ve Londra’da III. George
tarafından kabul edildiler. Mozart Londra’da J.C Bach, Abel ve Manzuoli
ile çalışma imkânı buldu. Hollanda ve Avusturya ziyaretlerinin
ardından, Mozart ailesi 1766’da Salzburg’a geri döndü. 1767’de ikinci
kez Viyana’ya gitti. 1769’a değin Bastien und Bastienne ve La Finita
Semplice adlı iki opera besteledi. 1769’da, babası Mozart’ı İtalya’ya
götürdü. Artık Mozart’ın dehası herkes tarafından kabul ediliyordu.
Martini, Nardini ve Jomelli ile çalışma imkanı buldu. Allegri’nin
Miserere adlı eserini ilk kez dinledikten sonra eksiksiz olarak yazması
İtalya’da Mozart’a olan hayranlığı daha da artırdı. Aralık 1770’te
Mitiridate, re di Ponto operası Milano’da gösterildi ve büyük başarı
kazandı.

1777’de babasının sağlığı el vermediği için, Mozart turnelerine annesi
ile devam etti. Münih, Augsburg ve Mannheim’in ardından 1778’te Paris’e
geldiler. Annesi aynı yılın Temmuz ayında öldü. Paris o dönemde Piccini
ile Gluck arasındaki çekişmeye odaklanmış olduğu için, Mozart’a fazla
ilgi gösterilmedi.

Mannheim’da bulunduğu sırada 18 yaşındaki Aloysia Weber’e aşık oldu.
Aloysia ile İtalya’ya gitmek istedi; ancak reddedildi. Morali bozuk ve
sinirli bir şekilde Salzburg’a dönen Mozart artık keman çalmayacağını,
sadece klavyeli enstrümanlar ve aryalar üzerinde çalışacağını söyler;
ancak Sinfonia Concertante isimli keman ve viyola için konçertoyu
besteler.

1781 yılında Salzburg Başpiskoposu’nun oyunları sonucu görevden alınır.
Buna çok sinirlenen Mozart, hakarete uğradığını ve intikamını alacağını
söyler; ama böyle bir durum olmaz. Viyana’ya yerleşen Mozart bu kez
Weber ailesinin ortanca kızı Constanze’ye aşık olur ve evlenir. Weber
ailesi Bohem tarzı yaşamaktadır. Constanze de aynı Mozart gibi elinde
para tutmayı beceremez. Yine de bu evlilik Mozart’ı babasının
baskısından kurtardığı için iyi olmuştur. Evliliğinin ardından Mozart
verimli bir döneme girer. Her türde şaheser eserler verir. Le Nozze di
Figaro (1786), Don Giovanni(1787) ve Cosi fan tutte (1790) operalarını
besteler. Bu dönemde iyi gelir elde etmesine rağmen parayı elinde
tutmayı bilemez. 9 yılda 11 kez ev değiştirir. Ayrıca mason olur.
Müziğinin en güzel örneklerinden biri olan The Magic Flute operasını
besteler.

Mozart ömrünün son dönemlerinde yine sıkıntılı günler geçiriyordu.
Requiem üzerinde çalıştığı sıralarda böbrek yetmezliğinden 5 Aralık
1791’de öldü. Mezarının üzerine herhangi bir yazı yazılmadığı için tam
olarak nereye gömülü olduğu bilinmemektedir. Requiem ise, öğrencisi
Franz Xavier Sussmayr tarafından tamamlandı.

Mozart çok küçük yaşlardan itibaren saraylarda konserler vermiş, normal
bir çocukluk yaşayamamıştır. Müzikte çok erken olgunluğa ulaşmasına
karşın diğer konular göz önüne alındığında çocuk kalmıştır. Bunda
yeteneklerini sömüren babasının da büyük payı vardır. Herkesten daha
yetenekli olduğu için, diğer müzisyenler tarafından pek sevilmemiş,
ömrünün büyük bölümünü iyi maaşlı bir iş arayarak geçirmiştir.
Disiplinden uzak bir şekilde büyüyen Mozart’ın elindeki para da su gibi
akıp gitmiştir.

Mozart’ın müziğinde mükemmel bir denge, berraklık ve duygusal yoğunluk
vardır. Özellikle sonatlarında başka hiçbir bestecinin eserlerinde
bulunmayan düzeyde tema bolluğu görülür.

Mozart eşsiz yeteneğiyle bütün müzik formlarında eserler verdi. 41
senfonisi, 27 piyano, 5 keman, 2 flüt, 4 korno, 1 klarinet konçertosu,
20 piyano sonatı vardır. Buna karşın Mozart’ın en başarılı eserleri
operalarıdır. Canlı opera kişileri oluşturmakta başarısını ise ondan
sonra yalnızca Verdi yakalayabilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
---mozart--
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Genel Forum :: Biyografi-
Buraya geçin: