Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ---Beethoven---

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
cadsy
Prenses Moderatör
Prenses Moderatör
cadsy


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 25/05/09
Yaş : 34
Nerden : giresun

---Beethoven--- Empty
MesajKonu: ---Beethoven---   ---Beethoven--- Icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 10:16 pm

Ludwig van Beethoven

(Bonn, 1770 - Viyana, 1827)

Üzerinde çalıştığı her müzik formunda reform yapan tek besteci olan Beethoven, müzik tarihindeki en büyük isimlerden biridir.

Beethoven ailesinin kökleri Belçika’da bulunan Brabant’a dayanır.
Dedesi Köln elektörünün hizmetine şarkıcı olarak girince Bonn’a
yerleşmiş, daha sonra ise hiç beste yapmamasına rağmen müzik direktörü
olmuştur.

Alkole karşı olan zaafıyla bilinen Beethoven’in babası Johann da saray
müzisyeniydi. Aynı Mozart’ın babasının yaptığı gibi oğlunun
yeteneklerini sömürmek istemişti; ancak Beethoven’in güçlü kişiliği
buna hiçbir zaman izin vermedi. Daha sonraki donemde Beethoven’ın
ihtilalci kimliğinin oluşmasında çocukluğunda gördüğü baskının rolü
büyüktür. Beethoven kendisini saray veya aristokrasinin değil bütün
herkesin sanatçısı olarak görüyordu. Bu nedenle ömrünün çok kısa bir
bölümünde sarayın hizmetinde çalışmış, bağımsız güç olarak kendi
ayaklarının üzerinde kalmıştır.

İlk müzik eğitimini babasından aldıktan sonra, 1779’da Christian
Gottlob Neefe’yle çalışmaya başladı. 1783’te ilk bestesi olan
Dressler’in Marşı Üzerine Çeşitlemeler Neefe’nin yardımıyla yayımlandı.
1786’da Viyana’ya yaptığı ziyaretin ardından, annesinin olumu üzerine
Bonn’a geri döndü ve Kont Walstein’ın hizmetine girdi. 4 yıl boyunca
kontun orkestrasında viyola çaldı.

1792 Bonn gezisinde Beethoven’in bestelerini gören Haydn, Ludwig’i
beraber çalışmak için Viyana’ya davet etti. Bu davet üzerine Viyana’ya
yerleşen Beethoven ölene değin bu şehirde yaşamıştır. Müziğin iki büyük
isminin anlaşması kolay değildi. Bu nedenle Beethoven, Haydn ile uzun
süre çalışma imkânı bulamadı. Besteci olarak tekniğini geliştirmek için
Schenk’ten, kontrpuan ustası Stephansdom’dan ve Albrectsberger’den
müzik tekniği; Salieri’den vokal kompozisyon dersleri aldı.

1798 yılında Beethoven işitme problemleri yaşamaya başladı. Bu tarihten
itibaren 21 yıl boyunca hiç kimseyle iletişim kurmadı. Ancak 1819
yılına gelindiğinde yazarak insanlarla diyalog kurmaya başladı. 21 yıl
boyunca çekilen yalnızlık çok derin acılar yaşamasına neden oldu.
Beethoven bütün senfonilerini işitme problemi yaşamaya başladıktan
sonra bestelemesi de dikkate değer bir olaydır.

Beethoven ömrü boyunca birkaç kadını sevmesine rağmen hiç
evlenmemiştir. Bunlar içinde evlenmeye en çok yaklaştığı ve en çok
sevdiği Ölümsüz Aşık’tır. Kim olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte
bu kadının, Frankfurtlu bir tüccarın karısı olan Antonie Brentano
olduğu sanılmaktadır. Sevdiği kişiye kendini bütünüyle veren Beethoven,
Diabelli Varyasyonları’nı Ölümsüz Aşkı’na adamıştır.

Beethoven her sabah gün ağarırken uyanır, öğlen üçe kadar çalışırdı,
Yemeğin ardından yaz, kış demeden kar da yağsa, çok da sıcak olsa
mutlaka 2-3 saat süren öğleden sonra yürüyüşlerine çıkardı. Bu
yürüyüşler sadece dinlenme ve rahatlama amaçlı değil; ayni zamanda
müziği için ilham bulmak içindi. Bunun ardından evine dönen Beethoven,
geceleri çok nadiren eserleri üzerinde çalışır, genellikle kitap
okurdu. Saat onu geçmeden ise mutlaka uyumuş olurdu.

Beethoven hayat boyunca zatürre, tifo, erythema gibi birçok hastalıkla
mücadele etmek zorunda kaldı. 1826’da kardeşi Karl ile Gneixendorf’ta
yaptığı tatilin ardından Viyana’ya dönüşünde, siroz hastalığı iyice
ilerlemiş, yataktan kalkamaz olmuştu. 26 Mart 1827’de hava iyice
bozmuş, durmadan yağmur yağıyordu. O sırada akan büyük bir şimşekle
Beethoven’in odası aydınlandı. Aynı anda, yumruğunu havaya kaldıran
Beethoven’in gözleri birkaç saniyeliğine hayata meydan okurcasına
açıldı, ve ardından bir daha açılmamak üzere kapandı. Doktorlar bunun
Beethoven’in anlamlı bir hareketi değil, sadece ışığa karşı bir tür
refleks olduğunu söylemektedirler. Beethoven yaklaşık 30.000 kişinin
katıldığı bir cenaze töreninin ardından Wahring mezarlığına defnedildi.
1888’de ise naaşı Viyana Merkez Mezarlığı’na Schubert’in mezarının
yanına aktarıldı.

Beethoven’in 9 senfonisi, 5 piyano konçertosu, bir keman konçertosu ,
bir piyano keman ve çello için üçlü konçerto, 32 piyano sonatı ve
birçok oda müziği eseri bulunmaktadır. Sadece 1 opera bestelemiştir.
Orijinal ismi Elonore olan Fidelio operası en güzel operalardan
biridir. Beethoven’in başarıyı yakaladığı en önemli yapıtları ise
senfonileridir. İlk senfonisini 1800 yılında tamamlamıştır. Eroica
isimli 3. senfonisini Napolyon’a adamıştır. Bu dönemde Napolyon birçok
ülkeyi, o ülkelere bağımsızlık getireceğini vaat ederek işgal ediyordu.
Napolyon kendi yazılarında bunun sadece savaşa girdiği ülkenin
direncini kırmak için bir taktik olduğunu söyler. Napolyon’un kendini
imparator ilan etmesinin ardından Beethoven ithafını geri çekti. 9.
senfoni ise gelmiş geçmiş en iyi senfoni olarak değerlendirilebilir.

Beethoven yavaş çalışan bir müzisyendi. Üzerinde çalıştığı eseri oya
gibi işlerdi. Taslakları incelendiğinde başlangıçta önemsiz gibi
görülen çalışmalar, sonunda eşsiz bir esere dönüşür, minuet mükemmel
bir scherzo olurdu. Müziği, ifade gücü ve teknik olarak çok üst
seviyedir. Daha enerjik ve dinamik eserler üretebilmek için Mozart’ın
müziğindeki eleganslıktan uzak durmuştur. Ayrıca Mozart’ın müziğinde
pek görülmeyen bilinçaltı dünyası Beethoven’in yapıtlarında önemli bir
yer tutar. Eserleri klasik formda olmakla birlikte, özellikle Op. 109
piyano sonatıyla beraber Romantik Döneme geçişi hızlandırmıştır.

Hakkında yazılanlar

1.Eroika Ludwig Van Beethoven'in Fırtınalı Yaşamı
Fan S.Noli
Belge Yayınları / Yaşam ve Anılar Dizisi

"Beethoven Fransız Devriminin çocuğudur" Romain Roland- Kitabı büyük
ilgiyle okudum. Beethoven'le ilgili her şeyi iyi bildiğimi sanırdım. Bu
kitapta benim için yeni olan pek çok şey var." Jean Sibelius- Kitabı
gerçekten büyük heyecanla okudum... Bu Beethoven literatürüne gerçek
bir katkıdır." Thomas Mann- Kitap bir din adamının vaazı ya da bir aziz
öyküsü değil, birinci sınıf bir eleştirmenin ve biyografi yazarının
yapıtıdır. Başından sonuna büyük bir zevkle okudum." G. Bernard Shaw-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
---Beethoven---
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Genel Forum :: Biyografi-
Buraya geçin: