Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 sevginin gerçek gücü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
cadsy
Prenses Moderatör
Prenses Moderatör
cadsy


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 25/05/09
Yaş : 34
Nerden : giresun

sevginin gerçek gücü Empty
MesajKonu: sevginin gerçek gücü   sevginin gerçek gücü Icon_minitimeÇarş. Mayıs 27, 2009 9:01 pm

Otobüs yolcuları elinde beyaz bir baston taşıyan genç ve güzel kadının otobüse binisini içten gelen bir sempati ile izlediler.. Basamakları geçti. Bos olduğu söylenen koltuğu el yordamı ile buldu. Oturdu.. Çantasını kucağına aldı. Bastonu koltuğa yasladı. 34 yaşındaki Susan, bir yıldır görmüyordu. Bir yanlış teşhis sonucu görmez olmuş, birden karanlık bir dünyanın içine düşmüştü. Öfke.. Kızgınlık.. Kendine acıma.. Hayatta tek dayanağı artik kocası Mark’tı.. Mark hava kuvvetlerinde subaydı. Susani bütün kalbi ile seviyordu. Susan gözlerini kaybedince, Mark karisinin içine düştüğü umutsuzluğu hemen farketmisti. Ona yeniden güç kazanması, kaybettiği kendine güvene yeniden sahip olması için yardım etmeliydi. Susan gene kendi kendine yeterli olduğuna inanmalı, kimseye bağımlı olmadan yasayabilmeliydi. Sonunda Susani isine dönmeye ikna etti. Peki ama evden ise nasıl gidecekti?.. Genelde otobüsle giderdi. Ama simdi koca kenti bir uçtan ötekine tek başına geçmekten korkuyordu. Mark her sabah onu arabası ile ise bırakmayı önerdi. Kendi isi tam aksi yönde olduğu halde.. İlk günler Susan kendini rahat hissetti. Mark da, Görmüyorum, artik hiçbir ise yaramam diyen karisini çalışmaya başlattığı için mutluydu. Ama bir süre sonra Mark islerin iyi gitmediğini farketti. Başkasına bağımlı yaşamın Susani mutlu etmesi mümkün değildi. İşe eskiden olduğu gibi kendi başına otobüsle gitmeliydi. Ama Susan hala o kadar hassas, o kadar kırılgan, o kadar öfkeliydi ki.. Ne yapabilirdi?.. Otobüs lafı ağzından çıkar çıkmaz, Susan öfkeyle haykırdı.. Nasıl yaparım?.. Görmüyor musun ben körüm!.. Nerde olduğumu nerden bilirim, nereye gittiğimi nasıl anlarım.. Galiba sana ağır gelmeye başladım, beni başından atmaya çalışıyorsun.. Duydukları Mark’ın kalbini fena halde kirdi. Ama ne yapacağını biliyordu.. Her sabah ve aksam otobüsünü arabamla takip edeceğim. Sen bu yolculuğu tek başına yapmaya hazır olana dek sürecek bu.. Tam iki hafta Mark, Susanin otobüsünün arkasından gitti.. İki hafta boyu karısına görme dışındaki duyularını nasıl kullanacağını anlattı. Özellikle duymanın pek çok sorunu çözeceğini izah etti. Kulakları ona nerede olduğunu söyleyebilirdi. Yeni yasam tarzına alışmasına yardımcı olabilirdi. Otobüs şoförü ile ahbap olursa, herşey kolaylaşır, şoför hergün ona önde bir yer bile ayırırdı. Nihayet Susan, yolculuğu tek başına yapmaya hazır olduğunu hissetti. Pazartesi sabahı geldi.. Ayrılırken, otobüsünün geçici eskortu kocasına, hayattaki en büyük dostuna sarıldı.. Gözleri yasla doluydu Susanin.. Kocasına öyle teşekkürle doluydu ki.. Onun Sabrı, sadakati, desteği ve sevgisiyle umutsuzluk uçurumundan nasıl çıkmış, nasıl yeniden hayata dönmüştü.. Allahaısmarladık dedi kocasına ve uzun zamandan beri ilk defa ters yönlerde yola çıktılar. Pazartesi.. Salı.. Çarşamba.. Hergün mükemmel geçti Susan için.. Kendini hiç bu kadar iyi hissetmemişti. Yapıyordu.. Başarıyordu.. Tek başına başarıyordu.. Kendi kendine gidip gelebiliyordu iste.. Cuma sabahı, Susan her günkü gibi otobüse bindi.. Ofisinin karşısındaki durakta inerken bilet parasını uzattı şoföre.. Sizi kıskanıyorum bayan dedi, şoför.. Susan şoförün başkasına hitap ettiğini düşündü.. Bir körün gıpta edilecek nesi olabilirdi ki?.. Neyimi kıskanıyorsunuz benim diye sordu şoföre.. Sizin kadar sevilmek, sizin kadar şefkat ve sevgiyle korunmak çok hoş bir duygu olmalı bayan dedi şoför.. Nasıl yani dedi, Susan.. Bir haftadır, her sabah yakışıklı bir subay kösede duruyor ve siz otobüsten inene kadar izliyor. Yolu kazasız geçmenize bakıyor, ofisinize girene kadar oradan ayrılmıyor. Sonra size bir öpücük yolluyor, elini sallıyor ve yürüyüp gidiyor. Siz çok talihli bir kadınsınız bayan.. Mutluluk gözyaşları Susanin yanaklarından akmaya başladı. Ve birden hatırladı.. Mark’ı hiç görmüyordu ama, bir haftadır yanında olduğunu hem de öyle kuvvetli hissediyordu ki.. Talihli, gerçekten çok talihli idi. Öyle bir armağan vermişti ki ona hayat, görmekten daha değerliydi.. Bu armağanın varlığına inanması için görmesi gerekmiyordu. Sevginin aydınlatmayacağı hiçbir karanlık yoktu çünkü...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
sevginin gerçek gücü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» gercek bir koç burcu musun?
» gercek bır basak mısın??
» gerçek bir akrep misin???
» Gerçek Bir Yay İnsanı mısınız?
» gerçek bir oğlak mısın??

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Genel Forum :: Bir Yudum Hikaye-
Buraya geçin: